11 Temmuz, 2008

REZENE

Anayurdu Güney Avrupa olan ve yurdumuzda Ege ve Akdeniz bölgelerinde haziran-ağustos ayları arasında sarı renkli çiçekler açan bir buçuk-iki metre boylarında iki yıllık kokulu otsu bitkilerdir. Yaprakları saplı ve tüysüzdür. Bitkinin gövdeleri dik, içleri boş silindir şeklinde ve tüysüzdür. Çiçekler uzun saplı ve bileşik şemsiye durumundadırlar. Meyveleri silindir şeklinde tüysüz ve yeşilimsi esmer renktedir. Tohumları protein ve yağ bakımından zengin bir besi dokuya sâhiptir. Birçok çeşidi vardir. Daha çok kayalık ve kurak yerlerde yetişir. Bitkinin kullanılan kısımları meyve, kök ve yapraklardır. Rezene meyveleri müsilaj, şeker, nişasta, tanen, sâbit ve uçucu yağlar taşır. İçerğinde A - B2 ve C vitaminleri ayrıca Boron, Bakır, Çinko, Fosfor, Iyot, Kalay, Kalsiyum, Klor, Kobalt, Krom, Kükürt, Magnezyum, Mangan, Nikel, Potasyum, Silikon minerallerini içerir. Ağzı sıkı kapalı kaplarda serin ve kuru yerlerde 1 yıl saklanabilir.

Rezenenin tüketiminin faydaları;

  • Anne sütünü çoğaltıcı ve yatıştırıcı (müsekkin) olarak çay veya toz hâlinde kullanılır
  • Yaraları iyileştirir,
  • İdrar arttırır ve sistit hastalığına iyi gelir,
  • Boğmaca hastalığına iyi gelir,
  • Dalak hastalıklarında faydalıdır,
  • Kan çıbanına iyi gelir,
  • Göz zafiyetlerinde kullanılır,
  • Balgam söktürücü özelliği vardır,
  • Sindirim sorunlarından kaynaklanan baş ağrılarını dindirir,
  • Adet görme zorluklarını giderir,
  • Akciğer hastalıklarını iyileştirir,
  • Cinsel gücü ve isteği arttırır,
  • Gözlere iyi gelir,
  • Hazmı kolaylaştırır,
  • Açlık hissini yatıştırır,
  • Teskin edici etkisiyle, sinirleri yatıştırır ve mutluluk hissi verir,
  • Özellikle bebek ve çocuklarda mide-bağırsak sistemindeki krampları hafifletir.

    Yan etkileri;
    Çok ender olarak deri alerjileri görülebilir. Uçucu yağlar ishal ve alerji yapabilir, istem disi kas kramplar yapabilir, solunum sisteminde teklemelere sebep olabilir.

Çay: 1-2 tatlı kaşığı rezene tohumu havanda hafifçe ezilir, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür.

Şarap: 30 gr tohum 1 litre kırmızı şarapta ara sıra çalkalanarak 2 - 3 hafta bekletilip süzülür. Ağzı sıkı kapalı şişelerde serin bir yerde saklanır.

BİRKAÇ ÖNERİ;
Bebek mamalarına rezene çayı karıştırıldığında, gaz sancıları yaşanmaz,

Rezene-anason-frenk kimyonu eşit oranda karıştırıldığında, hem daha etkili, hem de daha lezzetli bir çay hazırlanabilir. Demleme biçimi aynı rezene çayı gibidir,

1-2 yemek kaşığı dolusu rezene tohumu havanda hafifçe ezilir, yarım veya bir litre kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, büyük bir havluyla kafa örtülür ve gözler 5-10dakika boyunca etkilenmeye bırakılır. Rezene banyo kabına çok yaklaşılmamalı, buhar banyosundan sonra hemen serin havaya çıkılmamalıdır. Bu banyo suyu ısıtılarak iki kere daha kullanılabilir,

Yarım bardak ılık suya 40-50damla tentür eklenir, göz banyosu veya kompres biçiminde kullanılark gözdeki ağrılara iyi gelir,

Yorgun,iltihaplı veya iyi göremeyen gözler rezene çayı ile günde 2-3kere yıkanabilir veya bitki buğusuna tutulabilir,

İştah açıcı olarak yemeklerden yarım saat önce, sindirimi uyarmak ve şişkinliği gidermek için yemekten sonra,tatlandırılmadan içilir,


Öksürük ve akciğer hastalıklarına karşı, günde 3-4bardak taze demlenmiş sıcak çay biraz balla tatlandırılarak yudumlanır. Şeker hastaları tatlandırmaz,

Gaz söktürücü olarak kaynatarak içilir veya meyveleri kavrulur, dövülür ve balla karıştırılarak sabahları birer tatlı kaşığı alınarak kullanılır. Karın ağrısına yol açan fazla gazlardan kurtulmak için, yarım çay kaşığı rezene tohumu çiğnenir,

Yüzü derinden temizlemek üzere, ezilmiş tohumları yüz maskelerinin formülüne katılır,

Her gün meyvesi dövülüp balla karıştırılarak bir kaşık tüketilirse veya kaynatılarak çayı içilirse insan sağlığına kattığı bir çok yararla birlikte cinsel gücü ve isteği arttırır,


NERELERDE KULLANILIR?
Tohumu:
Soslar, balık yemekleri ve ekmek yapımında kullanılabilir. Ayrıca yeni sürgünleri kışın salatalara eklenir. Tohumu çiğnenirse nefesi ferahlatır ve soluğun kokusunu temizler.

Yaprağı: Salata ve sebze yemeklerinin üzerine doğranır. Çorba ve yağlı balık yemeklerine katılır. Yaprakları kaynatılarak çay olarak içilir

Gövdesi: Körpe gövdesinden salata yapılır.

Soğanı: Çiğ olarak dilimlenip sandviç veya salatalara eklenir. Ayrıca kök sebzesi olarak pişirilebilir.

Güzellik için: Tohum ve yaprağı kaynatılıp buharı yüze uygulanırsa gözeneklerin açılmasını sağlar ve cildi derinlemesine temizler.

BİLİYOR MUYDUNUZ?
Bir zamanlar adını verdiği Attika Ovası’nda bolca yetişirdi. Burası M.Ö. 490’da, Yunan komutanı Miltiades’in Pers saldırısını geri püskürttüğü ve er Pheidippides’in (diğer adı Ariston) zafer müjdesiyle Marathon’dan Atina’ya 40 km’lik koşuyu gerçekleştirdiği ovadır. Marathon sözcüğünde aynı zamanda, insanoğlunun ateşi keşfedip, yemek pişirmeyi buluşunun kökenindeki söylence vardır. Çünkü Prometheus, tanrılardan çaldığı içten içe yanan bu paha biçilmez nimeti, dev bir rezenenin içinde getirir.
--------------------------------------------------------------------------------
En eski kültür bitkilerinden biri olan Rezene, Romalılar tarafından da iyi değerlendirilmişti. “Bir gladyatörün güçlü ve haşin olmasını istiyorsanız, yemeklerine rezene katın. Eğer o savaşır ve yenilirse ölüsüne rezeneden çelenk takın.” Uzun ziyafetler döneminde Romalı savaşçılar sağlıklarını korumak, kadınları ise şişmanlığı önlemek için rezene yerlerdi. Çünkü tohumları gaz söktürücü olarak kullanılan ve genç sürgünleri ise sebze olarak yenen rezene, koku vermek amacıyla da şekerleme likör, pasta ve ilaçlarda kullanılırdı. Sonradan bu uçucu yağ-katı yağ, sabun ve parfüm sanayinde de kullanılmaya başlandı.
--------------------------------------------------------------------------------
Eski Mısır ve eski Mezopotamya’da “Materia Medica”larında kayıtlıydı. Anglosaksonlar ise şeytana karşı olan gücü nedeniyle rezeneyi dokuz yararlı ottan biri sayardı.
--------------------------------------------------------------------------------
İmparator Şarl iyileştirici özelliklerinden ötürü 812 yılında rezenenin imparatorluk bahçesi için gerekli olduğunu söylemişti.
--------------------------------------------------------------------------------
İngiltere Kralı II. Edward’ın doktoru olan Gaddesdenli John (1280 -1361) körlük tedavisinde, rezene ve maydanoz şarabı kullanılabileceğini gösterdi.
--------------------------------------------------------------------------------
Ege'de 'Arapsaçı' namıyla anılan rezene Türkiye'nin farklı köşelerinde farklı isimlerle tanınıyor. Mesela, İnebolu halkı ona 'Bokluk otu' adını yakıştırırken, Diyarbakır'da 'Mayana' diye biliniyor. Adanalılar ise rezeneyi, 'Rezdane' ve 'Sincilip' olarak sofrasına taşıyor.

Hiç yorum yok:

http://www.kodarsivim.tr.gg

En çok hangi bölümle ilgilisiniz?

Bitkilerin Şifa Dağıttığına İnanıyor Musunuz?