22 Ekim, 2008

NÖROPATİ


Ayak, kol veya ellerinizde uyuşma, yanma, iğnelenme, karıncalanma hatta gıdıklanma gibi bir duygu hissediyorsanız kas gücü kaybı (kuvvetsizlik), ağrı, kramp gibi sorunlar yaşıyorsanız bu problemlerinizin arkasında nöropati sorunu bulunabilir.

Nöropati ile ellerinizi veya ayaklarınızı ilgilendiren sinir lifleri tutulmuşsa, halsizlik, uyuşma, karıncalanma, ağrı ve kas kaybına neden olur.

Nöropati belirtileri yanma veya uyuşukluk gibi hafif şikayetlerden hissizliğe ve özellikle geceleri artan şiddetli ağrılara kadar çeşitlilik gösterebilir. Nöropati atakları saatler sürebilir veya sürekli olarak aylar veya yıllarca devam edebilir.

Nöropati sık görülen bir sağlık sorunu mudur yoksa olur olmaz durumlarda hemen bu tanı mı konulmaktadır, orası pek belli değil!

Nöropatinin her şeyden önce sinir sitemiyle ilgili bir problemin ifadesi olduğunu bilmelisiniz. Sinir sistemi mükemmel ama son derece karmaşık bir yapılanmadır. İşlevi komuta merkezleri olarak hareket eden hücreler yani nöronlar ve bu komuta kontrol merkezleri arasında iletişimi sağlayan sinirler yani lif demetlerinden oluşmuştur. Nöropati sözcüğü beyne duyularla ilgili verileri aktaran ve beyinden ya da omurilikten kaslara gönderilen mesajları kontrol eden sinir liflerinde bir hasarlanma olduğunu işaret eder.

BİRÇOK NEDENİ VAR
Eğer problem duyusal sinir liflerini ilgilendiriyorsa daha çok duyusal bozukluklar yani yanma, uyuşma, karıncalanma gibi şikayetler ön plandadır. Bu durumda "duygusal nöropati"den söz edilir.

Sorun motor liflerde ise güç kaybı ön plandadır. Bu hastalarda ise bir "motor nöropati" problemi söz konusudur.

Nöropati birçok sebeple meydana gelebiliyor.
Zehirlenmeler, özellikle kurşun ve civa zehirlenmeleri, kronik alkolizm, enfeksiyon hastalıklardan bazıları, bazı kanserler, bazı metabolizma ve hormon hastalıkları nöropatiye yol açabiliyor. Bilhassa şeker hastalığında bu probleme sık rastlanıyor.

Nöropati sorunun teşhisi ve tedavisi ciddi bir uzmanlık gerektiriyor. Eğer böyle bir sorununuz olduğunu düşünüyorsanız en doğrusu bir nöroloji uzmanından yardım istemektir.

BELİRTİLERİ VE TEDAVİSİ
Nöropati ayakta kasları tutarak kaslarda zayıflığa yol açar ve ayak tabanında ağırlık dağılımının bozulmasına neden olur. Beden ağırlığımızın önemli bir kısmı ayağın ön bölümü tarafından taşınmaya başlar ve bu bölgede kalın bir kallus (nasır) oluşur. Yürüme sırasında bu nasır ile kemik arasında sıkışan yumuşak dokuda ülserler (yaralar) gelişir.

Ayrıca duysal sinirleri etkileyen nöropati, hissizliğe, ağrı ve ısı algılanmasında bozulmaya neden olarak hastaların kimyasal ve fiziksel travmaları farketmemesine, dolayısıyla ayak yaralanmalarında artışa yol açabilir.

Otonom nöropati sonucu ortaya çıkan terleme azalması deri kuruluğuna ve deride çatlamalara yol açarak ayakta ülser gelişmesini kolaylaştırmaktadır.

Tüm diyabetli hastaların yaklaşık %2.5'inde görüldüğü kabul edilen Charcot eklemi (diyabetik nöroartopati), duyu kaybı olan ve kemik dansitesi azalmış olan ayakta, tekrarlayan travmalar sonucunda oluşan kırıkların zemininde gelişmektedir. Ayağın ağrısız şekil bozukluğudur.

Nöropatinin vücudumuzdaki otonom sinirleri tutan "sessiz" seyreden formuna otonom nöropati denir. Erken teşhis ve tedavi sinirlerdeki harabiyeti yavaşlatabilir veya durdurur.

Sindirim sisteminiz etkilendiyse, ishal, mide bulantısı veya hiçbirşey yemediğiniz halde midenizde dolgunluk hissedebilirsiniz.

İdrar keseniz etkilendiyse, hiçbir ağrı veya baskı hissetmeden idrarınızı uzun saatler tutabilirsiniz. Bunun aksine idrar yaparken zorlanma veya sık sık idrara çıkma şikayetiniz de olabilir.

Üreme organlarınız etkilendiyse ve erkekseniz, impotans (iktidarsızlık) olabilir eğer bayansanız orgazma uluşmada zorluk yaşayabilirsiniz.

Kalbinizi besleyen sinirler etkilenmişse, önemli problemlere neden olur.

- Vücudunuz egzersize iyi yanıt vermeyebilir veya istirahat halinde dahi kendinizi yorgun hissedebilirsiniz. Bu olaylar daha fazla egzersizle düzelecek bir durum değildir.

- Postural hipotansiyon gelişebilir. Bu olay yatar veya oturur pozisyondan beklenenden fazla düşüş sonucu halsizlik ve baş dönmesi hissetmenizdir.

- Kardiyak denervasyon sendromu gelişebilir. Bu problem kalp atımlarında düzensizlik, koroner arter daralması ve ani ölüme neden olabilir. Bu kalp problemlerine sahip olanlar ameliyatta genel anestezi sırasında risk altındadırlar ve anestezistin bu durumdan haberdar olması gerekmektedir.

- Kalbin ağrı hissi kaybolabilir. Bu da kalp krizinin ilk belirtisi olan ağrıyı hissedememe sonucu acil tedavi için başvurmada gecikmeye ve hayatı tehdit edici kalp krizine neden olabilir.

Tedavi
Diyabetik polinöropati tedavisi esas olarak belirtilere yönelik ve destekleyici tedavidir. Duyu kayıpları genellikle belirti vermezler, bu nedenle bunların bakımı esas olarak koruyucu hasta eğitimi ve kan şekerinin normal düzeyde tutulmasıdır.

Ağrılı diyabetik nöropatinin tedavisinde ise basit ağrı kesiciler kullanılır. Yanıt alınamayan vakalarda sinir liflerine etkili, antikonvülzif ve antidepressan ilaçlar verilebilir. Son yıllarda aldoz redüktaz inhibitörü ilaçlar da tedavide denenmektedir.Sinir hasarı geliştikten sonra onarmak için kesin bir tedavi olmamasına rağmen, kalp hastalıkları, postural hipotansiyon ve genel anestezi için etkili alternatif tedaviler mevcuttur.

Buradaki en önemil faktör doktorunuzun ve sizin otonom sinirlerinizi etkileyen nöropatinin varlığını tespit etmenizdir.

Dikkat!
Nöropatiye bağlı olarak ağrı duyusunu kaybeden hastaların dikkat etmesi gereken bazı noktaları hatırlatmak, ileride doğabilecek daha ciddi sorunların önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

- Çoraplarınızı her çıkardığınızda ayaklarınızı inceleyiniz. Küçük yaralara ya da basınç belirtilerine (kızarıklık) dikkat ediniz.

- Ayakkabılarınızı giymeden önce ayakkabılarınızın iç bölümünü elinizle kontrol ediniz. Özellikle kumsalda asla çıplak ayakla yürümeyin, ayakkabılarınızı asla çorapsız giymeyin.

- Ayaklarınızı ısıtmak için sıcak su torbaları ve elektrikli araçlar kullanmayınız, bunun yerine çorap giyiniz. Banyoya girmeden önce suyun sıcaklığını bir termometre ile ölçünüz. Sıcaklık 37°C'yi aşmamalıdır.

- Tırnaklarınızı kısaltmak için tırnak törpüsü ve nasıl için sünger taşı kullanmalısınız. Ayak bakımı için asla kesici aletler ya da kimyasal maddeler kullanmayınız.

- Bir yaralanma olursa doktorunuza danışınız. O zamana kadar yürümemeye gayret ediniz.- Ayak üzerine basınç uygulamayın, geniş tabanlı, yumuşak derili ayakkabılar seçilmelidir.

- Gerekirse ayağınıza özel ayakkabılar yaptırmalısınız.



Facebook'ta Paylaş

Hiç yorum yok:

http://www.kodarsivim.tr.gg

En çok hangi bölümle ilgilisiniz?

Bitkilerin Şifa Dağıttığına İnanıyor Musunuz?