15 Haziran, 2008

SU

Hangi yaşta olursanız olun sağlığınız için yeteri kadar kaliteli su tüketmelisiniz. Tükettiğiniz suyun sadece miktarlarına değil, temizliğine ve içeriğine de dikkat etmelisiniz. Sağlıklı suyun sağlıklı insan anlamına geldiğini bilmeli hücrelerinizin sadece susuzluğunu gidermekle yetinmemeli, onu sağlıklı bir su ile beslemelisiniz.
Sıcak su mide yüzeyinde kanda direkt olarak emilen birkaç maddeden biri. Beden suyu diğer bileşenlerden ayırmak zorunda kalmaz. Çinliler, 40 yaşından sonra oda sıcaklığından daha soğuk olan hiçbir şeyin bedene alınmaması gerektiğine inanırlar. Çünkü normal yaşlanma fiziksel değişimler getirir.


İNSANIN GÜNLÜK SU İHTİYACI NE KADAR ?
Su ihtiyacınızı belirleyen pek çok şey var. Bunlardan bir bölümüsizinle, bir bölümü de çevresel faktörlerle ilintilidir. Yetişkin birinsan günde ortalama olarak 2-2,5 litre kadar su kaybeder.Böbrekleriniz, sindirim sisteminiz, terlemeniz ve solunumsalfaaliyetleriniz su kaybınızın doğal yerleridir. Bedeninizin sıvıdengesini korumak, hücrelerinizi susuz bırakmamak için kaybettiğiniz kadar suyu gün boyunca, düzenli olarak yerine koymalısınız.

NASIL SU KAYBEDERİZ?
Sindirim sistemi (ishaller), böbrekler (aşırı miktarda ve sık sıkidrara çıkma halleri), terleme (aşırı sıcakla, egzersizle) veyasolunum sistemi (yoğun fiziksel aktiviteler) yoluyla fazla miktarlarda su kaybı söz konusu olduğunda, bu kaybı telafi etmek için içtiğiniz su miktarını arttırmalısınız. Özellikle terlemenizin arttığı, bağırsaklar yoluyla sıvı kaybının çoğaldığı durumlarda su kaybınızın ciddi düzeylere ulaşabileceği unutulmamalı, hücre ve dokularınızı susuz bırakmamalısınız.

SORUN NASIL ÇIKAR?
Sağlığınız için su alımınızı su kaybınıza göre belirlemeli, aldığınızve kaybettiğinizi su miktarlarını dengelemelisiniz. Sorun genellikle ihtiyaçtan fazlasını değil, daha azını aldığınızda ortaya çıkar.Fazladan aldığınız bir miktar suyu böbrekleriniz (eğer sağlıklı iseniz) sizi üzmeden atar. Siz sadece daha sık tuvalete gitme ihtiyacı duyarsınız. Ama yeteri kadar sıvı tüketmez, ihtiyacınız olan temiz ve sağlıklı suyu vücudunuza vermezseniz önemli sorunlarla karşılaşmayı beklemelisiniz.

YAŞLI VE ÇOCUKLAR
Özellikle yaşlıların ve çocukların sıvı eksikliğine, yetersiz sutüketimine çok hassas olduklarını bilmelisiniz. Su içmek için susama duygunuzun sizi uyarmasını beklememelisiniz. Susama su ihtiyacınızın belirtisidir, ama bu duygu güvenilir bir işaret olma özelliğini yitirebilir. Özellikle ateşli hastalıklarda, yaşlılar ve çocuklarda bu uyarıyı beklememek, ona çok güvenmemek gerekir.
Daha çok su içmek için vücudunuzun size bir uyarısı olan 'susama duygusunun' gücü siz yaşlandıkça azalır. Yaşlı insanların su içmeyi hatırlamayacak kadar susamayabilmekte, su içmeyi unutup su ihtiyaçlarının farkına varmakta geç kalabilmektedir. Susama hissinin ortaya çıkabilmesi için 0.5-1 kilograma kadar su kaybı gerekiyor.

SU AZLIĞI NE YAPAR?
Su kaybı yerine konulmadığı veya arttığında güçsüzlük, halsizlik ve bitkinlik hissi oluşuyor. Bedensel performans hızla azalıyor. Sıvı kaybının daha da artması halinde kan basıncında düşme, bellekte bozulma, hareket etmede gecikme ve güçleşme başlıyor. Eğer su kaybı sıcak bir ortamda oluşmuşsa sıcak çarpması veya sıcaklık şoku gibi ciddi sorunlar başlıyor. Eğer kayıp toplam su miktarının yüzde 20'sine ulaşmışsa yaşamsal riskler ortaya çıkıyor.






SU İHTİYACI HANGİ DURUMLARDA ARTAR;

  • Sıcak ve nemli havalarda su kaybınız artmaktadır,
  • Hamilelerin ve süt veren annelerin su ihtiyaçları daha fazladır,
  • Çok sıcak veya soğuk ısılara maruz kaldığınızda, böyle bir ortamda çalıştığınızda, su ihtiyacınız artacaktır,
  • Yüksek posalı bir beslenme planı uygularken yeteri kadar su tüketmezseniz kabızlık sorunu ile karşılaşırsınız,
  • Uzun süreli havayolu seyahatlerinizde kabin ısısının yüksek olması halinde su kaybınız artar, su ihtiyacınız çoğalır,
  • Ağır bedensel faaliyet gerektiren bir iş yapıyorsanız, yoğun ve uzun süreli bir fiziksel aktivitede bulunuyorsanız terleme yolu ile su kaybınız artacaktır. Fiziksel çabanızın yoğun ve uzun süreli olması solunum yolu ile de su kaybı artışına yol açabilir,
  • Ateşli hastalıklarda, ishal ve kusma gibi sorunlarınızda su kaybınız ciddi düzeylere ulaşabilir. Susuzluk hastalığınızın seyrini ağırlaştırabilir. Bağışıklık cevabında yetersizliğine yol açarak iyileşme sürecinizi zora sokabilir.

    SU İÇMENİN FAYDALARI; (İranlı hekim Batmanghelidj'in "Su / Hasta Değil Susuzsunuz" isimli kitabından)

  • Su vücudun her hücresinde elektriksel ve manyetik enerji üretir, bize yaşam gücü verir,
  • Hücre yapısındaki maddeleri birbirine bağlayan bir yapıştırıcıdır,
  • DNA hasarını önler ve onarım mekanizmalarının daha iyi çalışmasına yardımcı olur, böylece üretilen anormal DNA sayısı azalır,
  • Bağışıklık sisteminin merkezi olan kemik iliğinde, bu sistemi kanser de dahil olmak üzere, çeşitli hastalıklara karşı güçlendirir,
  • Bütün besinlerin, vitamin ve minerallerin temel çözücüsüdür. Vücutta besinleri küçük parçalara ayırır, sindirimlerinde ve son metobolik aşamalarında görev yapar,
  • Besinlere enerji verir ve parçalanan besinler sindirim sırasında bu enerjiyi vücuda aktarır. Susuz yenen yemeğin vücut icin hiçbir enerji değeri yoktur,
  • Besinlerdeki gerekli ögelerin emilimini artırır,
  • Bütün ögelerin vücuda taşınmasına yardımcı olur,
  • Akciğerlerde oksijen toplayan kırmızı kan hücrelerinin çalışma verimini artırır,
  • Hücreye ulaşan su, o hücreye oksijen verir ve atık gazları vücuttan atılmaları için akciğerlere taşır,
  • Vücudun çeşitli bölgelerinden zehirli atıkları toplar ve atılmaları için karaciğer ya da böbreklere taşır,
  • Eklem boşluklarındaki temel yağlayıcı maddedir, artrit(Eklem iltihabı) ve sırt ağrılarının oluşumunun önlenmesinde yardımcı olur,
  • Omurgadaki diskleri "şok emici su yastıkları"na dönüştürür,
  • Bağırsakları en iyi çalıştıran yağlayıcı maddedir, kabızlığı önler,
  • Kalp krizi ve felce karşı koruyucudur,
  • Kalp ve beyin damarlarında pıhtılaşmayı önler,
  • Vücudun soğutma ve ısıtma sistemleri için vazgeçilmezdir,
  • Düşünme başta olmak üzere, bütün beyin fonksiyonları için bize güç ve elektriksel enerji verir,
  • Serotonin ve diğer norotransmitterlerin (sinir ileticileri) üretimi için vazgeçilmezdir,
  • Melatonin de dahil olmak üzere, beyinde üretilen bütün hormonların yapımı için gereklidir,
  • Çocuklarda ve yetişkinlerde dikkat yetersizliği sorununa çözüm getirir,
  • Çalışma verimini artırır ve dikkat aralığını büyütür,
  • Stres, gerginlik ve depresyonun hafiflemesine yardımcı olur,
  • Uykuyu düzenler,
  • Yorgunluğun giderilmesine yardımcı olur ve bize gençliğin enerjisini verir,
  • Cildi yumuşatır ve yaşlılık belirtilerinin azalmasına yardımcı olur,
  • Gözlere canlılık ve parlaklık verir,
  • Glokomdan(göziçi basıncının yükselmesi nedeniyle görme sinirinin giderek zayıflaması) korunmamıza yardım eder,
  • Kemik iliğinde kan üretim sistemlerini düzenler, lösemi ve lenfoma oluşumunun önlenmesine yardımcı olur,
  • Vücutta enfeksiyon ve kanser hücrelerinin geliştiği bölgelerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için çok gereklidir,
  • Göreceli su yetersizliği vücudun bazı fonksiyonlarını önce bastırır, sonra öldürür,
  • Kanı sulandırır ve dolaşım sırasında pıhtılaşmasını önler,
  • Kadınlarda, adet öncesi ağrıyı ve ateş basmasını hafifletir,
  • Kalp atışıyla birlikte kanı sulandırıp dalgalandırarak dolaşımdaki katı maddelerin dibe çökmesini engeller,
  • Cinsellik hormonunun üretimini düzene koyar,
  • Su içtiğiniz zaman susuzluk ve açlık duygularını ayırt edebilirsiniz,
  • Kilo vermenin en iyi yolu su içmektir. Düzenli aralıklarla su için ve sıkı bir rejim yapmadan zayıflayın. Acıktığınız zaman aşırı yememeli, ama susadığınızda suyunuzu içmelisiniz.
  • Dehidrasyon doku boşlukları, eklemler, böbrekler, karaciğer, beyin ve deride zehirli çökeltilerin birikmesine yol açar. Su bunları temizler,
  • Su, gebelikte sabah bulantılarını azaltır,
  • Zihin ve vücut fonksiyonlarını bütünleştirir. Karar verme ve hedefleri belirleme yeteneğini artırır,
  • Yaşlılıkta bellek kaybının önlenmesine yardımcı olur. Alzheimer, Multipl Skleroz, Parkinson ve Lou Gehring hastalıklarının riskini azaltır,
  • Kafein, alkol ve bazı ilaçlara duyulan bağımlılığın giderilmesine yardımcı olur.


    TERLİYKEN SU İÇİN
    Sıcak havalara bağlı olarak vücuttan çıkan ter, potasyum ve sodyum gibi vücuda faydalı mineralleri de beraberinde götürüyor, ter ile birlikte sıvı kaybeden vücudun kalp ve damar sistemini zorluyor, bedenin iç ısısını güvenli bir seviyede korumasını imkansız hale getiriyor.Bu olumsuzlukların sıcak havalarda yapılan sportif faaliyetlerinde daha fazla ortaya çıkıyor. Spor yaparken sıvı alınmaması ve terliyken su içilmemesi gerektiği düşüncenin yanlış bir inanış olduğu belirtildi.
    Sıcak havalarda yapılan sportif faaliyetler sırasında yaşanan sıvı kaybı, çabuk yorulma, kramp ve bacak ağrıları, sinirlilik ve mide bulantısı yapıyor. Bu negatif etki sadece sporda değil, aktif yaşamda da gözle görülür performans düşüklüğü yaratıyor. Bu nedenle sıcak havalarda, özellikle de sportif aktiviteler sırasında bol sıvı alınmalıdır. Sıvı alınarak, daha fazla enerji, güç ve dayanıklılık, daha serin bir vücut, daha uzun ve yüksek performans, sonraki aktivite için vücudun daha çabuk toparlanması sağlanabilir.”

    Spor öncesi sıvı alınmamasının, spor sırasında çok susamaya yol açıyor bunun sonucunda da gereğinden fazla su içme isteği doğuyor. Unutmamalı ki vücudun gereksiniminden fazla sıvı alması da doğru değil. Spor yaparken sıvı alınmaması ve terliyken su içilmemesi gerektiği düşüncesi, oldukça yanlış bir inanıştır. Spor öncesi sıvı alınmaması, spor sırasında çok susamaya yol açmakta, gereğinden çok su içme isteği doğmaktadır. Doğru sıvı alımı, az miktarlarda ancak sık sık içilerek yapılır. Eğer aldığınız sıvı serin olursa, içmek daha zevkli gelir. Vücut saatte 1 litre kadar suyu absorbe edebilir ki, bu miktar aşırı aktivitelerde kaybedilen sudan azdır. Yani ‘terli terli su içilmez’ gibi bir mantık yanlıştır. Sıvı kaybının neden olduğu olumsuzlukların önüne geçilmesi için terliyken de su içilmelidir. Suyla beraber vücudun kaybettiği elektrolit ve enerjiyi de yerine koyacak türde maddelerin alımı çok daha faydalıdır. Bu amaçla bir miktar tuzlu ayran veya şekerli içecekler kullanılabileceği gibi, oranı ve miktarları bilimsel verilerle ayarlanmış çeşitli elektrolit tuzlar, şekerli ve vitamin katkılı hazır sporcu içecekleri kullanmak daha da olumlu sonuç verir.Sıvı kaybı belirtileri yaşayan insanların faaliyetlerini durdurması, serin ve gölge bir yerde dinlenmesi, sıvı alması ve kıyafetlerini rahatlatması gerekir.

    Sıvı kaybına karşı üç kural unutulmamalıdır: Terleme ile kaybedilenlerin geri kazanılabilmesi için spor öncesinde, esnasında ve sonrasında sıvı alınmalı, doğru sıvılar tercih edilmeli, sıvı almak spor yaparken izlenilmesi gereken temel bir sağlık ve emniyet kuralı olarak algılanmalıdır.


    BİRKAÇ ÖNERİ;
    Soğuk algınlığı başlangıcında;
    Soğukalgınlığının ilk belirtileri sesin kısılması, boğazın yanması, gözlerin yaşarması bu durumlarda tedbirli davranarak ayaklarınıza sıcak su banyosu yapmalısınız.Çünkü büyük ihtimalle üşütmek üzeresiniz. Sıcak su hem ayaklarınıza iyi gelecek hem virüslerin vücudunuza yerleşmesini önleyecek. Kovayı 33 derece sıcaklıkta suyla doldurun. Bacaklarınızı dizlerinize kadar içine daldırın. 15-20 dakika 39 derecede, daha sonra 42 derecede tutun. Daha sonra kurulayın ve 15-30 dakika kadar yatakta dinlenin. Bu süreci soğukalgınlığı belirtileri kaybolana dek her akşam aksatmadan uygulayın.

    Regl sancısı için;
    Regl sancılarında sıcak nemli bir bezi direkt deriye temas ettirmek dokuya ve organlarınıza iyi gelecek. Sekiz kez katladığınız bir keten bezi kaynar suya koyun. Daha sonra üzerine bir havlu sarın ve sıkın.Bu işlemi dikkatlice yapın ve kontrol edin; deriniz yanmasın. Sonra bu havlu yumağını karnınıza koyun. Üzerine yün bir bezi iyice sarın. Böylece kalabildiğiniz sürece kalın. Bu işlem karın kramplarına ve ağrılara da iyi.

    Uyku bozukluğu için ıslak çorap tedavisi;
    Dizin bir karış altında biten bir çift keten çoraba ihtiyacınız olacak. Bir çift de yünlü çoraba. Önce ketenli çoraplarınızı soğuk suya daldırın. İyice sıkın ve sıcak ayaklarınızın üzerine giyin! Üzerine yünlü çorabınızı geçirin. Islak çoraplarla mümkün olabildiğince kalın.

    Düşük tansiyon için;
    Düşük tansiyon için kan dolaşımını hızlandırmak gerekiyor.İki kovaya ihtiyacınız olacak. Birini 36-38 derece arasında suyla, diğerini mümkün olduğu kadar soğuk suyla doldurun, su ne kadar soğuk olursa o kadar iyi unutmayın. Önce 5 dakika kollarınızı tamamen sıcak kovaya sokun. Sonra 10-20 saniye soğuk suya daldırın. Bu işlemi baştan sona bir kez daha tekrarlayın. Suyu kollarınızdan akıtın ama kurulamayın. Şimdi olduğunuz yerde hafif koşu yapın. Tekrar ısınana kadar hareket edin.

    Baş ağrısı için;
    Ağrınızı gidermek için yüzünüze soğuk bir duş yapmak hem yan etkisiz hem de oldukça etkili. Soğuk su başınızdaki gerginliği alacak. Duş başlığını öyle bir ayarlayın ki, bolca su gelsin. Eğer olmuyorsa duşun kafasını çıkarın. Hortum kısmından daha çok su gelir böylece.
    Şimdi omzunuza bir havlu alın ve küvete eğilin. Soğuk suyu önce alnınızdan sonra yüzünüzün sol tarafından akıtın. Aşağı yukarı hareketlerle sağa ve sola doğru işlemi devam ettirin. Son olarak soğuk suyla yüzünüzde 3 kez dairesel hareket yapın. Bu işlem migrene de iyi geliyor.

    Sırt ağrınız varsa;
    Gerginlikler, duruş bozuklukları sırt ağrılarına sebep olabiliyor. İşte bundan kurtulmak için iyi bir öneri: Tek başınıza da yapabilirsiniz belki ama partnerinizden yardım istemek işinizi kolaylaştıracak. Küvetin içine koyacağınız bir tabureye dik biçimde oturun ve duşu açın. Suyu sırtınıza gelecek biçimde ayarlayın.
    Sıcaklık önceleri 33 derece olabilir. Sonra yavaş yavaş artırın. 42 dereceye kadar çıkabilirsiniz. Süre, 5-10 dakika olmalı. Cildinizdeki kan dolaşımı iyice hızlanmalı. Bunu derinizin pembeleşmiş görüntüsünden anlayabilirsiniz. Daha sonra kurulanın ve yarım saat yatakta dinlenin. Bacaklarınızın altına yastıktan bir yükselti koyarsanız daha da rahat edersiniz. Bunu her gün tekrarlayabilirsiniz.

    Sinirlilik Ve Stres;
    Küveti sıcak suyla doldurup girin. Böylece damarlarınız genişleyecek, kan akışınız yoluna girecek ve sakinleşeceksiniz. Suyun dinginleştirici etkisi beyninize de iyi gelecek. Suyun içine damlatacağınız birkaç damla lavanta esansı daha da iyi gevşemenizi sağlayacak. Şimdi yavaşça kalkın. Ilık suyla bir kez daha duş alın ve kurulanıp en az 20 dakika karanlık bir odada uzanın.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Webde dolaşırken rastladığım en yararlı site.İçerik yönünden çok faydalı olmakla beraber görsel açıdan da çok güzel , zevk sahibisin.Başarılarının devamını dileriiimmmm....

http://www.kodarsivim.tr.gg

En çok hangi bölümle ilgilisiniz?

Bitkilerin Şifa Dağıttığına İnanıyor Musunuz?